Bir dil seçin
TR

Yaşayan Şehirler (Cities Alive): Kadın dostu şehirler tasarlamak

Şehirler kadınlar için tasarlansaydı nasıl olurdu? Kadınlar için daha güvenli, daha kapsayıcı ve daha eşitlikçi şehirler yaratmak mümkün mü? Böylesine ihtiyaç duyulan bu değişimi nasıl gerçekleştirebiliriz?

Toplumsal cinsiyete duyarlı kentsel planlama ve tasarım yaklaşımıyla herkesin yaşayabileceği, çalışabileceği ve gelişebileceği alanlar yaratmak kentlerimizin geleceği açısından çok önemlidir. Tüm kadınların ihtiyaçlarına yanıt verebilen kentsel alanlar tasarlamanın yanı sıra, kentsel yönetişim, planlama ve tasarım süreçlerine kadın katılımının artmasıyla şehirlerimiz herkes için daha güvenli, sağlıklı, adil ve zenginleştirici alanlar haline gelecektir. 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Liverpool Üniversitesi ile ortaklaşa hazırlanan ‘Kadın Dostu Şehirler Tasarlamak’ başlıklı yeni raporumuz, kadınların kentsel yaşamlarını iyileştirmeye yönelik dört temel noktaya odaklanarak toplumsal cinsiyete duyarlı yeni bir planlama ve tasarım yaklaşımı ortaya koyuyor. Rapor, dünyanın dört bir yanındaki şehir plancıları, sivil toplum örgütleri ve kent yetkilileri için çok çeşitli saha çalışmaları ve destekleyici öneriler içeriyor.

Rapor ayrıca, 6 kıtaya yayılan 20 ülkede gerçekleştirilen saha çalışmaları, röportajlar, anketler ve çalıştayların kapsamlı literatür taraması ve analizi yoluyla kadınların kentsel yaşam deneyimlerine dair içgörü sağlıyor ve değişim yaratacak eylem önerileri sunuyor.

Kentsel alanlarımızın dokusuna yerleşmiş olan tarihsel cinsiyet önyargısını tersine çevirmek imkânsız değil. Bu rapor rehberliğinde, şehirlerin tüm kadınları kapsadığı ve kucakladığı bir gelecek hayal ediyoruz. Bunu başarmak için kentsel profesyoneller, hükümet yetkilileri, sivil toplum örgütleri dahil tüm kent paydaşları bir araya gelmeli ve çalışmalarının her aşamasında bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsemelidir.

Yaşayan Şehirler (Cities Alive): Kadın dostu şehirler tasarlamak